Beş katlı İslam binası
Sual: Bir sünneti işlerken mekruh işlemek zorunda kalan veya bir farzı işlerken haram işlemek zorunda kalan ne yapar?
CEVAP
Mekruh işlememek için sünnet, haram işlememek için farz tehir veya terk edilir. Çünkü günahtan kaçınmak, ibadet yapmaktan önce gelir. Bir hadis-i şerifte, (Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor. Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-nasıhin)
İbadetleri dinimizin bildirdiği şekilde yapmak, mesela beş katlı bir İslam binasına sahip olmak için, önce bir iman arsası gerekir. Sonra, sıra ile katları çıkmak gerekir. Bu katlar; Haramlardan kaçma katı, Farzları ifa katı, Vacipleri ifa katı, Mekruhlardan kaçma katı, Sünnetleri [ve nafileleri] ifa katıdır.
Arsa: Arsa yoksa bina kurulmaz. Bu arsa, doğru imandır. İman olmadan Müslümanlık olmaz. İslam binasının kurulacağı arsa, bataklıkta, oynak yerlerde olursa, üzerine emniyetli bina kurulamaz, yıkılır. Onun için imanın doğru olması şarttır. Yani küfür pisliklerinden temiz olması gerekir. Ehl-i sünnet olmayanın [bid'at ehli sapıkların] ibadetleri sahih olmaz. İman arsası olmayanın, haramlardan kaçması veya ibadet yapması bir şey ifade etmez. Kâfir içki içmese, kumar oynamasa, cami, çeşme yaptırsa, her ibadeti yapsa bir sevap kazanamaz. Bir bina yaparken ikinci katı yapmak için önce birinci katın yapılması şart olduğu gibi, İslam binasını kurarken de aynı sistem geçerlidir:
1- Haramlardan kaçma katı: Avret yerini açmadan necaseti temizlemek mümkün değilse namazı öyle kılar. Çünkü necaseti temizlemek emir, avret yerini açmak yasaktır.
2- Farzları ifa katı: Haramlardan kaçmadan farz katı inşa edilemez. Haram işleyerek, farz yapılmaz. Yani farzları sahih olsa da kabul olmaz. Cünüp kimse tenha yer bulamazsa, teyemmüm eder. Çünkü farz olan bir emri yapmak, bir haram işlemesine sebep olursa, haram işlememek için, o emir yapılmaz, tehir edilir. Zengin olan Hanefi bir kadının yanında mahremi olmadan hacca gitmesi haramdır. Farz olan tavafı da, erkeklere sürtünerek, yani haram işleyerek yapamaz. (Redd-ül-muhtar)
3- Vacipleri ifa katı:Vacipleri de yapabilmek için haramlardan kaçmak gerekir.
4- Mekruhlardan kaçma katı:Mekruh işleyerek sünnet yapılmaz. Cemaat ile namaz kılınırken, sünnete başlamak mekruhtur. Mekruh işlememek için, sabahın sünneti bile terk edilir.
5- Sünnet ve nafileyi ifa katı: Camiye girince tehıyyat-ül-mescid namazı kılmak sünnettir. Eğer kerahet vakti ise bu sünnet olan namaz kılınmaz, mekruh olur. Vakit daralınca, ilk sünneti kılmak, farzın kazaya kalmasına sebep olursa, bu sünneti kılmak haram olur. Sabah camiye gelen, imam teşehhüdde ise, sünneti kılmadan imama uyar. Daha sonra da sünneti kılmaz. Sünneti kılınca, ikinci rekatın teşehhüdüne yetişme ihtimali varsa, dışarıda kılacak bir yer de yoksa direk arkasında sünneti kılar. Kamet okunduktan sonra, sabahın sünnetini kılacak cemaatten ayrı bir yer yoksa, cemaat içinde sünnete durulmaz.
Binanın taşıyıcı kolonları, zemin betonları, duvarları eksikken,
beşinci katı yapmaya kalkmak mümkün olmaz. İkinci katı eksik veya yıkık olanın, beşinci katı yapmaya kalkması mümkün olmaz. İman arsası bataklıkta olan veya farzları ifa katı olmayan kimseye, (beşinci katın yıkıktır, sünnet ve nafile ile uğraş) demek, ne kadar çok yanlış olur. Duvar olmadan üstüne sıva yapılmaz. Sıva olmadan süsler yapılmaz. Duvar farzları yapmaktır. Sıva sünnetlerdir. Süsler ise nafile ve müstehap olanlardır.
İşte bu sebeplerden dolayı hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Farz borcu varken, nafile kılan, boş yere zahmet çekmiş olur, kazasını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [Fütuhul gayb]
İhlas yoksa hepsi boştur
Her katı inşa için mutlaka İhlas lazımdır. Riyadan uzak, yapılan her iş, Allahü teâlânın rızasına uygun olmalıdır. Rızasına uygun olmayan bütün işler, iyi gibi görünse de makbul değildir. Başkalarının takdirlerini almak için veya dünya menfaati için, makam ve mevki için namaz kılan kimsenin ibadeti makbul olmaz. Mideme zarar veriyor diye içkiden kaçmak sevap olmaz.
İhlassız amel içi boş çekirdeğe benzer. Ahirette herkese, bunu niçin yaptın diye sorulacak. Cevabı Allah için olanlar kabul edilecek, diğerleri atılacaktır. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, ancak ihlasla yapılan ameli kabul eder.) [Dâre Kutni]
(İhlasla namazını kılıp, zekâtını verenden Allah razı olur.) [İbni Mace]
(Kırk gün ihlasla ibadet edenin, kalbinden diline hikmet pınarı akar.) [Ebuşşeyh]
(Haramlardan kaçıp, ihlasla, La ilahe illallah diyen Cennete girer.) [Hatib, Bezzar]
(İhlas ile amel etmek, az da olsa yetişir.) [Hakim]
(İhlaslılara müjdeler olsun. Onlar fitne karanlıkları içinde, parlayan ışıklardır.) [E. Nuaym]
(Allah rızasından başka maksat için ilim öğrenen veya ilmini dünya menfaatine alet eden, Cehennemdeki yerine hazırlansın!) [Tirmizi]
(İbadetine riya karıştırana [ihlası noksan olana] ahirette “git sevabını ondan iste” denir.) [İ. Mace]