Namuslu kadına iftira
Ateist diyor ki:
Sual: Aşağıdaki âyetler çelişkilidir. Aynı surede hem istisna var, hem de yok. Esas çelişki ise, zinanın ispat edilmesi için 4 şahidin ne şekilde bulunacağıdır. Evet 4 şahit nasıl bulunacaktır?
Namuslu kadınlara zina isnat edip de, sonra [bu durumu ispat için] dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun; ebediyen onların şahitliğini kabul etmeyin. Onlar fasıkların ta kendileridir. Ama bundan sonra, tevbe edip düzelenler bundan istisnadır. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. (Nur 4,5)
Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lanetliktir. Onlar için çok büyük bir azap vardır. Kendi dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarına şahitlik ettikleri gün, onlar büyük azaba uğrayacaklardır. O gün, Allah onlara hak ettikleri cezaları verecek ve onlar Allah'ın apaçık gerçek olduğunu anlayacaklardır. (Nur 23,24,25)
CEVAP
Birinci âyette, (İftira edenlere gerekli cezayı verin, şahitliklerini de kabul etmeyin. Ama tevbe edip düzelenler bundan istisnadır) deniyor. Yani tevbe ederlerse şahitliklerini kabul edin deniyor. Aşağıdaki âyetlerde ise, (iftira edenler lanetliktir, onlar ahirette cezalarını bulacaklardır) deniyor. Bu iki âyetin neresi çelişkilidir?
En azılı kâfir bile tevbe ederse affa uğrar. Ama tevbe etmeyen kâfirler ebedi Cehennemliktir. Bu günahı işleyen bir müslüman ise o da ahirette cezasını çekecektir. Burada en ufak bir çelişki yoktur.
Güya asıl çelişki dediği de, dört şahidin nasıl bulunacağı imiş.
Kur’an-ı kerimde, zekât verin emri var, ama nasıl verileceği kaçta kaç verileceği bildirilmemiştir. Resulullah bunu açıklamıştı.
Kur’anda namaz kılın emri vardır. Ancak namazların kaç rekat olacağı, nasıl kılınacağı, namazı bozan şeyler Kur’anda açıkça bildirilmemiştir. Bunları Resulullah efendimiz açıklamıştır.
Bugün dünyadaki anayasalarda da her hüküm detaylı şekilde
açıklanmaz. İsmi anayasadır. Yasalarla, tüzüklerle açıklanır. Kur’an da İslamiyet’in anayasası gibidir, hadis-i şeriflerle açıklanmıştır. Hadis-i şerifleri de, yetkili âlimler açıklamıştır. Anayasalarda trafik cezaları şudur diye yazmaz. Yasalara havale eder. Anayasa detay kitabı olmadığı gibi, Kur’an-ı kerim de detay kitabı değildir. Detayına inmemiştir diye çelişki var demek, çamur atmaktan başka şey değildir. Dört şahidin nasıl bulunacağının açıklanmamasına çelişki denmez. Eksik denebilirdi. Belki de ateist, İslamiyet’te şahitlerin vasıfları, kimlerin şahit olacağı detaylı şekilde açıklandığını bildiği için, eksik diyemeyip çelişki demiştir. Ama bu iddiası da yine kendisine benzemiş, yani komik ve iğrenç olmuştur.